hayatım boyunca kendimi ifade etmekte pek zorluk yaşamadım. ama bu duygularımı anlatmak zorunda olduğum anlamına gelmiyordu,pek çok kişi burayı anlamakta güçlük çekiyormuş gibi. sırf birkaç kelimeyi düzenli ve manalı bir şekilde bir araya getirebildiğim için,her şeyi anlatmam istendi. gerçekleri anlattım,sadece olanları, kimse anlam veremedi. birçok insanın sorununa çözüm buldum,ortak oldum,onlarla beraber pek çok pisliği omuzladım, fakat anladığım şey onların benim için bunu asla yapmayacaklarıydı. kendimi yanında gerçekten neşeli hissettiğim, yanında asla bir tiyatro oynamadığım tek insanı bir daha asla göremeyecek olmak benim için yeteri kadar kötü değilmiş gibi,hayatıma ufakta olsa renk katan şarkılarımı ve kelimelerimi kaybetmek, içinde pek çok canice plan olan kafamı epey yoruyordu. yastığımın ucunda oturup tüm gece ses çıkmasın diye kollarımı ısırarak ağlamak kollarıma pek de iyi gelmemişti. bu duygular içindeyken gülümsemem bekleniyordu. benimse aklımdan bunu isteyenlere karşı büyük bir katliam fikri geçiyordu. içinde kelimeler ve renklere verdiğim isim ve karakterlere dans ettiğim kafam her geçen saniye daha şiddetli ağrıyordu. sadece bundan tek başıma kurtulamayacağımı kavramıştım. yardım istemedim,isteyemedim. kendi pisliğimde boğulurken bir sabah gerçeklere uyandım…
bu da ne la?
hiç. Koca bir hiç. Sadece beni artık bunaltmış sıradan hayat çizgime eklediğim yeni bir koca hiç. Gece geç saatlerde gelen cahil cesareti ile ortaya çıkmış, herkese açık ama bir o kadar da gizli hüzünüm,yalvarışım, sevincim, ağlayışım,gülüşüm,herşeyim; kısaca bir gürültücü’nün hayatı. Aptal bir günlük denebilir de. hayatım boyunca kendimi kabul görmek zorunda olan ufak bir canlı olarak gördüm. dinlediklerim ve gördüklerim küçük göz bebeklerimi doldururken, yavaşça oturduğum yerden doğruldum. Aniden büyüdüm, engellere takıldığımda kabuğuma,korunağıma, kelime ve sayfalarıma koştum.Kendimi gecelerce hayali nova’mın parıltısında ısıttım. kendimle çeliştim,savaştım,yenildim,tekrar tekrar düşmanın ben olduğu savaşlarda en önde kazanmaya çalıştım. Bana eşlik eden birkaç eski şarkı ile bu gece uzun geceler sonra tekrar kelimelerime kavuşmuş bulunuyorum. hikayemi asla anlatmadım,cahil cesareti neler yaptırıyormuş..Ve sizler,şuan olmayan okuyucularım, bir TURNA’nın hayatını,gecelerini okuyacaksınız.
biraz gürültü 